We use cookies in this website to serve you better.

We use cookies to personalize content and ads, provide social media features, and analyze traffic. We may also share information about your usage of our site with our social media, advertising, and analytics business partners. Our business partners may match this information with other information that you provide to them or that they collect while using their services.

What is the cookie?

Cookies are small text files that web-sites use to make their experience more efficient. According to the GDPR, we can place the cookie absolutely necessary for the operation of this site.If you have an account and do not want to these cookies you should delete account after login. For other types of cookies we need to get permission from you. This site uses different types of cookies. Some cookies are placed by third party services on our pages like google analytics. You should change your cookie settings in their privacy pages because of we can not interfere to those cookies. Your permit is valid for the following areas: web.tv

Heybetli doğasıyla büyüleyen Giden Gelmez Dağları: Adı acı dolu hikayelerden geliyor

0 views
Category
Date Added
LanguageTurkish [Türkçe]
Description
Antalya ve Konya arasında uzanan Orta Torosları oluşturan üzerinde bir çok uçurum, obruk ve mağara bulunan Giden Gelmez Dağları, keskin ve yalçın kayalarının heybetiyle görenleri etkiliyor.
Akseki ilçesine bağlı Süleymaniye, Ceceler ve Değirmenlik kırsal mahallelerinin etrafında yükselen Giden Gelmez Dağları, 2 bin metreyi aşan dağ sırasından oluşuyor.
Giden Gelmez Dağları, Antalya'yı Konya'ya bağlayan 1825 rakımlı Alacabel Geçidi'ni de çevreliyor.
Heybetiyle ürküten sivri ve keskin kayalıklar aynı zamanda sıra dışı görünümüyle görsel güzellikler oluşturuyor.
Orta Torosları oluşturan üzerinde birçok uçurum, obruk ve mağara bulunan Giden Gelmez Dağları, birbiri ardına sıralanan karstik yalçın kayalıkları ile hayran bırakıyor.
Zorlu hayat şartlarında birçok türe ev sahipliği de yapan bu dağlarda yoğunluklu olarak yaban keçileri bulunuyor. Geyik ve çeşitli yaban hayvanlarının mesken tuttuğu alanda endemik bitki türlerine de rastlanıyor.
Kış aylarında dağ sırasının bazı bölgelerinde kar kalınlığı 2 metreyi aşıyor.
Çetin hava ve doğa şartlarında zirve tırmanışı gerçekleştirenleri sis ve çığ tehlikesi karşılıyor.
Giden Gelmez Dağları, eşsiz güzellikleriyle doğa tutkunu ve fotoğrafçıların da ilgi odağı oluyor.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından foto kapanlarla izlenen ve dağ keçilerinin koruma altında olduğu dağlık alana giriş için özel izin gerekiyor.

ADINI ACI DOLU HİKAYELERDEN ALMIŞ

Avlanmak için 1941 yılında gittiği Giden Gelmez Dağları'nın zirvesinde 102 metre derinliğinde obruğa düşerek ölen İsmail Özen'in torunu Mahmut Girgin (56), AA muhabirine, acı hikayeyi anlattı.
Dağa adını veren olaylardan biri kabul edilen trajedinin geçmişten günümüze aktarıldığını ifade eden Girgin, "Dedem 1941 yılında arkadaşlarıyla avlanmak için bu dağa gitmiş. Vurdukları bir geyiği çıkarmak için iple indiği obruğa düşerek hayatını kaybetmiş. Profesyonel dağcıların 15 yıl sonra bulduğu dedemin kemikleri köyümüzün mezarlığına defnedilmiş." dedi.
Dayısı Ömer Özen'in yıllar sonra dağcılarla birlikte dedesinin düştüğü obruğa giderek kemiklerini bulduğunu ifade eden Girgin, "Dedemin de aralarında olduğu 14 köylümüz avlanmak için dağa gitmiş. Köylülerin vurduğu bir geyik obruğa düşmüş. Bulunduğu yerden çıkarmanın mümkün olmadığını görünce ertesi gün tekrar bölgeye giderek ip yardımıyla geyiği çıkarmak istemişler. Dedem sarkıtılan iple aşağıya inmiş ancak obruğun kaygan ve keskin taşları ipi kesince yukarı çıkmayı başaramamış. Dedem, 102 metre derine düşerek orada kalmış." ifadelerini kullandı.
Giden Gelmez Dağları'nda rehber olmadan dolaşılamayacağına dikkati çeken Girgin, "Geçmiş yıllarda köyden başka 2 avcı da gece dinlenmek için yaktıkları ateşin erittiği kar kütlesi nedeniyle uçuruma düşmüş. Bu da anlatılan başka bir olay." dedi.
Girgin, bu olayda, avcıların yanlarındaki köpeğin yardım istemek için köye geldiği ancak köpeğin hareketlerine anlam verilemediği için yardıma gidilmediği ve cenazelerine ulaşılamadığı halen dağın eteklerindeki kırsal mahallelerde anlatıldığını söyledi.