We use cookies in this website to serve you better.

We use cookies to personalize content and ads, provide social media features, and analyze traffic. We may also share information about your usage of our site with our social media, advertising, and analytics business partners. Our business partners may match this information with other information that you provide to them or that they collect while using their services.

What is the cookie?

Cookies are small text files that web-sites use to make their experience more efficient. According to the GDPR, we can place the cookie absolutely necessary for the operation of this site.If you have an account and do not want to these cookies you should delete account after login. For other types of cookies we need to get permission from you. This site uses different types of cookies. Some cookies are placed by third party services on our pages like google analytics. You should change your cookie settings in their privacy pages because of we can not interfere to those cookies. Your permit is valid for the following areas: web.tv

İzmirli usta, 28 yıldır ateşin karşısında nazar boncuğu geleneğini yaşatıyor

0 views
Category
Date Added
LanguageTurkish [Türkçe]
Description
Cam nazar boncuğu üretimiyle ünlü olan İzmir'in Kemalpaşa ilçesine bağlı Nazarköy Mahallesi’nde yaklaşık 80 yılı aşkın süredir demir sesleri yükseliyor. Eski ismi Kurudere olan, 1900'lü yılların ortalarından bu yana sürdürülen cam nazar boncuğu üretimi nedeniyle 2007 yılında 'Nazarköy' adını alan mahallede birçok dükkan ve atölye bulunuyor.

Doğup büyüdüğü Nazarköy'de ata yadigarı mesleğini 3'üncü kuşak olarak devam ettiren Uğur Karataş (39), "Babam, dedem, eniştem, dayım, abim bütün aile fertlerim bu işi yaptı. Çocukluğumuzda oyun oynarken boncuk yapıyormuş gibi oynuyorduk. Babam, dedem, abilerim çalışırken üretim anında ocağa gelirdik. Eskiden nazar boncuklarını şişe camlarından geri dönüşümle yaparlardı. Biz şişeleri temizlerdik. 11 yaşında bu mesleğe başladım. 'Saraç' denilen gözsüz yuvarlak boncukları yapmaya başladım. Rahmetli eniştem göz takmasını öğretti, kalıp vurmasını dayım gösterdi. Her bir büyüğüm, ustam bana bir teknik gösterdi" diye konuştu.

KÖYDE 3 OCAK YANIYOR

Eski ismi Kurudere olan Nazarköy'e 1942 yılında Mısır asıllı 3 kardeşin gelerek mesleği dedesi gibi ustalara öğrettiğini anlatan Karataş, "1942'den 2005'lere kadar köyümüzde 18 atölye vardı, köyümüzün geçim kaynağıydı. Daha sonra yurt dışından gelen imitasyon, mika, plastik boncuklar esnafı büyük bir zarara uğrattı. Birçok usta kazanç sağlamadığı için bu işi yapmamaya başladı. 2007'de köy hareketlensin, tanınsın, ustalar yetişsin diye köyün ismi değişti ama maalesef önüne geçilemedi. Şu anda köyümüzde aktif olarak çalışan 3 atölye var. Normalde bir ocakta 5 kişi çalışabiliyor ama biz şu an 3 kişiyiz" dedi.

'KÖYÜN ERKEKLERİNİN YÜZDE 80-90'I BONCUK YAPIMINI BİLİR'

Usta çıraklık ilişkisi olduğunu, dedesi ve babasından sonra 3’üncü kuşak olarak işi devraldığını dile getiren Uğur Karataş, "Bizden sonra bu işi öğrenecekler inşallah çıkar, zanaatı devam ettirir. Kaybolma yüz tutmuş el sanatımız, gelecek nesillere inşallah gider. Köyün erkeklerinin yüzde 80-90'ı boncuk yapımını bilir. Gençlerde de hevesli olanlar var. Köyümüzde böyle bir sanat yapılıyor 'Ben de öğrenmek istiyorum' diyen var. Onlara demir nasıl tutulur, kalıp nasıl vurulur, nasıl şekillendir öğrettik. Köyde el verdiğim 6 çırak var. Ocakta şu anda bir arkadaşımın oğlu var. O da babasından öğrendi ama işin teknik kısmını benden öğreniyor" ifadelerinde bulundu.

'YENİ NESİL BU İŞİ MESLEK OLARAK SEÇMEK İSTEMİYOR'

Geleneksel cam nazar boncuğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın koruma listesinde olduğunu söyleyen Karataş, "UNESCO'nun da geçici miras listesine eklendi. Boncuk üzerine İzmir'de yaşayan insan hazinemiz var. Nazar boncuğunun Türkiye'de büyük bir yeri ve önemi var. Ama alttan gelen bir nesil yok. Kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaatı icra ediyoruz. Ekonomik olarak geçimimizi sağlıyoruz. Öğrenmek isteyenler ekonomik olarak bakıyorlar. Yurt dışından gelen imitasyon boncuklar bizi çok yaraladı. Yeni nesil bu işi meslek olarak seçmek istemiyor. Mevcudiyeti koruyamıyoruz, ustaların birçoğu fabrikalarda çalışıyor. Şu an köyde 3 atölyemiz var. Fabrikalarda çalışan ustaları getirebilsek bugün 10 ocak yanacak" diye konuştu.

Uğur Karataş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Alttan gelecek kişi ekonomik olarak karşılığını aldığında bu işi meslek olarak seçebilir. Bu işi severek yapıyorum. 1200 derece ısı karşısında çalışıyoruz. Sevmesen o ateşin karşısına geçip kaybolmaya yüz tutmuş bir zanaatı hala devam ettiremezsin."

Geleneksel cam nazar boncuğu konusunda herkesin bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Karataş, "İthal gelen boncukların iç delikleri beyaz, bizim yaptıklarımız demir geçtiği için bir pas lekesi vardı. Gözlerinde hafif kabarcıklar vardır. Bu bizim orijinal el yapımı boncuğu. İnsanların bunu tercih etmesini istiyoruz" dedi.