We use cookies in this website to serve you better.

We use cookies to personalize content and ads, provide social media features, and analyze traffic. We may also share information about your usage of our site with our social media, advertising, and analytics business partners. Our business partners may match this information with other information that you provide to them or that they collect while using their services.

What is the cookie?

Cookies are small text files that web-sites use to make their experience more efficient. According to the GDPR, we can place the cookie absolutely necessary for the operation of this site.If you have an account and do not want to these cookies you should delete account after login. For other types of cookies we need to get permission from you. This site uses different types of cookies. Some cookies are placed by third party services on our pages like google analytics. You should change your cookie settings in their privacy pages because of we can not interfere to those cookies. Your permit is valid for the following areas: web.tv

Kissebükü Antik Kenti'nde tarih gün yüzüne çıkıyor

0 views
Category
Date Added
LanguageTurkish [Türkçe]
Description
Muğla'nın tarihi hazinelerinden biri olan Kissebükü (Anastasiapolis) Antik Kenti'nde yürütülen kazılar, arkeoloji dünyasında büyük bir heyecan yaratıyor. Karya'nın önemli liman kentleri Keramus ve Halikarnassos arasında stratejik bir konumda bulunan bu erken Bizans dönemi yerleşimi, her geçen gün yeni buluntularla dikkatleri üzerine çekiyor.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Hatice Özyurt Özcan’ın liderliğinde yürütülen kazı çalışmaları, 2019 yılında başlamış ve aralıksız olarak devam ediyor. Şu anda sahada 22 işçi ve 4 arkeologla yürütülen bu çalışmalar, antik kentin geçmişine ışık tutmayı sürdürüyor. Bugüne kadar üç kilise, bir vaftizhane, iki hamam, konutlar, kamu yapıları, ticaret merkezleri, liman yapıları ve anıtsal mezarlarla birlikte geniş bir yerleşim alanı açığa çıkarıldı.

Doç. Dr. Hatice Özyurt Özcan, bu alandaki çalışmaların detaylarını şu şekilde aktardı: “Burası, erken Hristiyanlık dönemine ait, geç antik çağ olarak adlandırılan bir yerleşim alanı. Sahil kesimi tamamen erken Hristiyanlık dönemi yapılarıyla dolu. Kentin daha erken dönemine, arkaik döneme kadar uzanan geçmişi ise Akropol alanında bulunuyor. 1800'lerde seyyahlar burayı küçük bir balıkçı köyü olarak tanımlamıştı, ancak kazı çalışmalarımız bu alanın aslında çok daha önemli olduğunu gösterdi."

2024 yılı itibarıyla, kentin dini merkezi ve batı kesimindeki ticaret yapıları üzerinde yoğunlaşan kazılar, antik kentin büyük bir kısmını gün yüzüne çıkarmayı hedefliyor. Bu kapsamda, hamam mozaikleri ve vaftizhanede bulunan duvar resimlerinin konservasyonu da sürdürülüyor. Kissebükü, Karya bölgesindeki diğer Bizans yerleşimlerinden farklı olarak, doğrudan Bizans dönemine ait planlarla inşa edilmesiyle dikkat çekiyor.

Kazı çalışmalarında elde edilen buluntular, kentin beş ana grubunu ortaya koyuyor: Akropol, nekropol, dini merkez, batı yerleşimi ve liman bölgesi. Özellikle kentin batı kısmında, ticaret yapıları ve hamam kompleksleri yer alırken, orta kısımda büyük bir dini merkez ve bazilika, doğu kısmında ise liman kalıntıları bulunuyor.

Doç. Dr. Özcan, “Beş yıl süresince sahil kesimindeki yapıların neredeyse tamamı gün yüzüne çıkarıldı. Konservasyon çalışmaları sayesinde bu yapılar sağlam bir şekilde korunacak ve sonraki nesillere aktarılacak” şeklinde açıklamada bulundu. Ayrıca, vaftizhane ve kilisede yürütülen titiz kazılar, 2023 yılında kamulaştırılan 8 dönümlük alanda devam ediyor.

Bu çalışmalar, Kissebükü'nün yalnızca bir turistik nokta değil, aynı zamanda arkeolojik ve bilimsel araştırmalar için vazgeçilmez bir merkez haline gelmesini sağlıyor. Bölgedeki kültürel mirası koruyarak geleceğe aktarmayı amaçlayan kazılar, Kissebükü'nün tarihini aydınlatmaya ve ziyaretçilere geçmişin derinliklerini keşfetme fırsatı sunmaya devam ediyor.